Blog

Teknecilik dünyasında henüz acemiyseniz, kaçınmanız gereken bazı yaygın tekne hataları hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Bu hatalardan bir kısmı, bazı temel tekne bakımı uygulamalarını izleyerek önlenebilir ancak diğerleri, biraz araştırma yapmanızı ve teknenizi nasıl idare edeceğiniz konusunda bilgi sahibi olmanızı gerektirir.

İşte yeni başlayanların sıklıkla karşılaştığı hatalar ve bunlardan nasıl kaçınılacağına dair bazı teknecilik ipuçları…

Sert rüzgârların, sağanakların ve ani fırtınaların sizi şaşırtmasını istemiyorsanız, her yolculuktan önce deniz hava durumu tahminlerini kontrol etmelisiniz. Bu hatayla asla karşılaşmadığınızdan emin olmanın en iyi yollarından biri, denizciler için hazırlanan deniz hava durumu ve rüzgâr tahmini uygulamalarına göz atmak ve rıhtımdan ayrılmadan hemen önce kullanmaktır.

Karaya oturmak düşündüğünüzden çok daha yaygındır ve karaya vurduğunuz zemine bağlı olarak değişen derecelerde şiddete sahiptir. Yumuşak bir çamur veya kum zeminde bu genellikle önemli değildir ancak kayalık bir limanda dibe vurmak teknenizde ciddi hasara neden olabilir. Çözümü ise daima nerede olduğunuzun ve bulunduğunuz yerdeki su altı tehlikelerinin neler olabileceğinin farkında olmanızdır. Şüpheye düştüğünüzde, yavaşlamak iyi bir fikirdir.

Bu hatayı yapmak, özellikle teknenizin tahrik sistemleri söz konusu olduğunda çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Tekne bakımı ile ilgili temel bilgiye sahip olduğunuzdan, bir program oluşturduğunuzdan ve bu programa bağlı kaldığınızdan emin olmalısınız.

Bir rıhtıma asla hızlı yaklaşmamalısınız. Her şeyi doğru yapıyor olsanız bile, ani bir güç kaybı veya mekanik bir sorun baş gösterebilir. Şiddetli rüzgarlar veya güçlü akıntılar, gideceğinizi düşündüğünüzden daha hızlı gitmenize neden olabilir, bu nedenle bu koşullar altında teknenizi nasıl manevra edeceğinizi ve hızınızı nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmek için biraz zaman ayırmalısınız.

Tahmin edebileceğiniz gibi, bu insanların yaptığı en yaygın hatalardan biridir. Yakıt tüketiminin ve teknenizin menzilinin deniz koşulları ve yük gibi faktörler tarafından değişebileceğini unutmayın. Daha da kötüsü, yakıt göstergesi okumaları, depodaki yakıt sıçraması olarak değişebilir ve teknelerdeki yakıt göstergeleri, genellikle ilk etapta otomobillerde bulunanlar kadar güvenilir değildir. Şu formüle bağlı kalın: Yakıt kapasitesinin üçte birini dışarı çıkarken, üçte birini geri dönerken kullanın ve üçte birini yedekte tasarruf edin.

Bu hata özellikle küçük, açık yapılı teknelerde alabora olma ve batmanın en yaygın nedenlerinden biridir. Bu nedenle tekneyi yüklerken her zaman hem insanların hem de teçhizatın ağırlığını takip edin. Teknenizin maksimum yük kapasitesini aklınızda bulundurun. Teknenizin maksimum kapasitesini henüz bilmiyorsanız, bu bilgiyi, teknenizin gövdesine kalıcı olarak yapıştırılmış olan kapasite plakasına bakarak edinebilirsiniz. Güvenli sınırda olduğunuzdan emin olmak için teknenin kapasite plakasını mutlaka kontrol edin. Teknenizde kapasite plakası yoksa, teknenizin üreticisiyle iletişime geçin ve kapasite plakası bilgilerini isteyin. Unutmayın, “maksimum güvenli ağırlık” insanları ve teçhizatı içerir.

Modern deniz elektroniği ve navigasyon cihazları sayesinde bu günlerde kaybolmak oldukça zor. Fakat bu, hiç yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Hangi elektronik cihaza sahip olursanız olun, bulunduğunuz yerin ve geri dönüş yolunun her zaman farkında olmanız gerekir. Teknenizde navigasyon donanımı yoksa, telefonunuza onu bir mini harita çizere dönüştüren bir deniz navigasyon uygulaması eklemeyi düşünebilirsiniz. Gece navigasyonunda tecrübesizseniz, güneş batmadan önce geri dönmenize yetecek kadar zamanı hesaplayarak hareket edin.

Bir tekneyi demirlemek basit bir iş gibi görünebilir. Ne yazık ki öyle değil. Bir tekneyi demirlemek için gereken halat miktarının, sakin havalarda su derinliğinin 5 ila 7 katı ve yüzeyden çapanın pruvaya bağlandığı yere kadar olan mesafe olması gerektiğini unutmayın. Şiddetli rüzgarlar veya sert deniz koşulları mevcutsa, derinliğin 10 katını kullanın. Uygun şekilde demirlemediğiniz tekneniz karaya, diğer teknelere ve hatta denize doğru sürüklenebilir.

Deniz motorlarının büyük çoğunluğu (hava soğutmalı ve elektrikli motorlar hariç), soğutma amacıyla su kaynağına ihtiyaç duyar. Su yalnızca motoru soğutmakla kalmaz, aynı zamanda çoğu deniz tahrik sisteminde yaygın olarak bulunan su pompası çarkını da yağlar. Tekne motorunun susuz kalması aşırı ısınmasına ve zarar görmesine sebep olabilir.

Buradaki en yaygın sorun, uygun bir baglama yönteminin öğrenilmemesidir. Teknenizi uygun şekilde bağlamazsanız, kendinizi rıhtımda teknenizin sürüklenmesini çaresizce seyrederken bulabilirsiniz. Teknenin rıhtıma veya kazıklara çarpmadığından emin olmak için doğru şekilde bağlamanız oldukça önemlidir.

Bu en temel hatalardan biridir ve ne sıklıkta gerçekleştiğine şaşırabilirsiniz. Tahliye tapaları, suyun teknenizin içine girmesine izin vermeyerek teknenizi suyun üstünde tutmanıza yardımcı olur. Birçok denizci bu hatayı yapar ve sonunda göl ya da deniz suyuyla dolu bir tekneyle baş başa kalır. Yeni teknenizle yola çıkmadan önce, tahliye tapasını taktığınızdan her zaman emin olun. Denize açılmadan önce tekneyi hızlı bir şekilde kontrol edin, bu aşamayı kontrol listenize mutlaka ekleyin ve tahliye tapasını takmadan iskeleden asla ayrılmayın.